CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Özgür Özel’e yakın isimlerden Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay oldu. Mevcutta 26 ilçesi olan CHP’de, 2 isim hariç diğer başkan adayları değişti. İzmir il teşkilatının istemediği bir isim olan Tugay’ın adaylığı partide hareketliliğe sebep oldu. Edinilen bilgilere göre Tugay’a tepkili olan İzmir İl Teşkilatı ile Genel Merkez fikir ayrılığı yaşadı. İl örgütünün Tugay ile uyumlu bir şekilde çalışması için İzmir İl Teşkilatı ve Genel Merkez arasında belediye meclis üyeliği pazarlığının sürdüğü kaydedildi.
Cemil Tugay, toplantı sürerken parti binasında Genel Merkez yöneticileri ile görüştü. Aynı saatlerde Tugay’ın adaylığına karşı çıkan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve il yöneticileri de Genel Merkez binasındaydı. MYK toplantısı esnasında Aslanoğlu’nun karşı çıktığı isim olan Cemil Tugay’ın adaylığı kesinleşince Aslanoğlu parti binasını terk etti.
PM çıkışında CHP Genel Başkanı Özgür Özel, değişim çıkışı yaptı. Değişim yapmadığına yönelik eleştirilere cevap veren Özel basın mensuplarına, “Değişim nerede diyenler İzmir’e baksın” dedi. CHP’de alınan kararla teknik direktör Mustafa Denizli’nin kızı Lal Deniz’i Çeşme Belediye Başkan adayı olarak belirlendi. Çankaya için aday belirleme perşembe gününe kaldı. Adı büyükşehir adaylığı için geçen Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritlioğlu Sengel yerini korurken, Karşıyaka’da ise İYİ Parti kökenli Behice Yıldız İşçimenler Ünsal aday yapıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP’deki aday belirleme sürecine tepki gösterdi. Soyer, adayların açıklanmasında yaşanan gecikmenin İzmir halkına saygısızlık olduğunu savundu. Soyer, yeni dönem için aday gösterilmeyeceği haberinin CHP’nin MYK toplantısından 5 dakika önce kendisine bildirildiğini belirterek, bunu “En hafif deyimle siyasi nezaketsizlik” olarak değerlendirdi.
Soyer, şunları kaydetti: “Adaylık süreçlerinde tüm belediye başkanları için aynı objektif kriterlerin uygulanması gerekirken ne yazık ki böyle olmamıştır. Ayrıca örgütün sesinin dinlendiğine, tabanın ve sivil toplum kuruluşlarının tercihlerinin dikkate alındığına dair de hiçbir emare bulunmamaktadır. Talep edilmesine rağmen ön seçim de yapılmamış, süreç İzmir halkıyla şeffaf bir şekilde paylaşılmamıştır. Bütün bunlar yapılmadığı gibi sadece siyasi ödüllendirme ve cezalandırma yoluna gidilmiş olması kaygı vericidir.”