Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, Eskişehir Hamamyolu Yediler Parkı girişinde buluşarak, ‘Ekmeğe, adalete, insan haklarına, demokrasiye açız’ diye haykırdı.
Emek ve demokrasiden yana siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, Odunpazarı ilçesi Yediler Parkı’nda ‘Ekmeğe, adalete, insan haklarına, demokrasiye açız’ eylemi düzenledi.
Eyleme CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, CHP İl Başkanı Recep Taşel, siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Eyleme katılanlar, ‘Ekmeğe, adalete, insan haklarına, demokrasiye açız’ pankartı ile, ‘Adaleti birlikte kazandık, birlikte savunacağız’, ‘Zamlar geri alınsın, ücretler artırılsın’, ‘Asgari değil insanca yaşam’, ‘İşçiden emekçiden al, zengine ver düzenine son’, ‘Gelirde adalet, vergide adalet’ yazılı dövizler açarak, ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz’, ‘Asgari değil insanca yaşam’, ‘Sefalete teslim olmayacağız’ şeklinde sloganlar attı.
Eyleme katılanlar ayrıca yanlarında getirdikleri boş pazar arabası ve market arabalarına koydukları patates, soğan ve ekmek ile hayat pahalılığını protesto etti.
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Sibel Gündüz Koca, “Ekmeğe ve sağlıklı beslenmeye açız. Türkiye toplumunun büyük çoğunluğu sağlıklı beslenme olanaklarını yitirdiği için bilimsel manada gerçekten açtır! İktidar mensuplarının bunu anlamasını beklemiyoruz. Çünkü onlar hayatın gerçeklerinden çoktan kopmuş durumdalar. Onlar kuru ekmeğe muhtaç kalmış olanların bile açlığını anlayacak durumda değiller. Bu nedenledir ki çocuklarımıza okullarda bir öğün yemek verilmesi AKP ve MHP bloğu olarak reddettiler” dedi.
“AÇLIK GERÇEK BİR TEHDİT HALİNE GELDİ”
Konuşmasında AKP iktidarını eleştiren Sibel Gündüz Koca şu ifadeleri kullandı:
* Halk Ekmek büfelerindeki kuyrukları; pazarlardan çürüğe ayrılmış meyve, sebze toplayanları; işe yarar bir şey bulabilir miyim diye çöp karıştıranları görmek istemiyorsunuz. Çünkü o görüntülerin sebebi sizin ekonomi anlayışınız. İşsizlerin feryadını, kölelik ücreti bile olamayacak ücretlerle çalışmak zorunda bırakılanların isyanını anlamak, çözüm bulmak yerine; onları susturmaya, bastırmaya çalışıyorsunuz.
* Sabır telkin ederek yoksul kalmaya, gözlerine sokarak verdiğiniz sadaka kabilinden yardımlara ikna etmeye çalışıyorsunuz. Bakan gözün gördüğü, sizin görmek istemediğiniz tanıklıklarımız, bu ülkede açlığın gerçek bir tehdit haline geldiğini gösteriyor. Sansürlediğiniz, makyajladığınız rakamlarınız bu Türkiye fotoğrafını size rağmen doğruluyor. Kasım verilerine göre TÜRK İŞ’in açıkladığı mutfak enflasyonu aylık yüzde 4,87; yıllık yüzde 137,38 oranında arttı.
* Dört kişilik bir aile hesabıyla sadece gıda bağlamında açlık sınırı 7.785 TL, yoksulluk sınırı; 25.365 TL, tek bir çalışan bireyin aylık yaşama maliyeti 10.170 TL’dir. Biz bu rakamların da iyimser rakamlar olduğunu biliyoruz. Buna rağmen 2023 yılı asgari ücreti 8.506 TL oldu. İstihdam oranı yüzde 48,6 olarak açıklanan ülkemizde işsizlik; daha yaşanabilir ücret talepleri olduğunda çalışanlara karşı tehdit olarak kullanılmaktadır.
“ÜLKEMİZİ YAĞMALAYANLARIN HAKSIZ KAZANÇLARINA EL KONULMALI”
Türkiye’de en zengin yüzde 20’lik kesimin gelirin yüzde 47,5’ini aldığını ve en yoksul yüzde 20’lik kesim ise gelirin sadece yüzde 5,9’unu alabildiğini vurgulayan Koca, Türkiye’nin gelir dağılımı sıralamasında 37 OECD ülkesi içinde Kosta Rika, Şili ve Meksika ile birlikte en kötü 4 ülkeden biri olduğunu söyledi. Çözüm önerilerini de sıralayan Sibel Gündüz Koca şunları söyledi:
* Bu ülkenin özelleştirilen, yandaşlara ikram edilen tarihsel yatırımları derhal kamulaştırılmalıdır.
* Ballı ihalelerle ülke kaynaklarını sömürenlerin; ülkemizin taşını toprağını yağmalayanların elde ettikleri haksız kazançlara el konulmalıdır.
* Eğitim, sağlık, beslenme, ulaşım gibi temel ihtiyaç alanlarında kar amaçlı üretime son verilmeli; ihtiyaç odaklı üretime geçilmeli; yurttaşların ihtiyaçları devlet güvencesinde olmalıdır.
* Günlük çalışma saatleri düşürülerek tüm işsizlere güvenceli çalışma olanağı sağlanmalıdır.
* Tüm çalışanlara asgari değil, yoksulluk sınırının üstünde ücret verilmelidir.
* Kazanca orantılı vergi alınmalıdır.
* Dayanılmaz hale gelen zamlar geri çekilmelidir.
* Yoksulluk sınırı altında yaşayanlara adil ve şeffaf şekilde acilen hane halkı desteği verilmelidir.
“ADALETE AÇIZ”
AKP iktidarı döneminde çok katlı, büyük binalar yapıldığını, adına adalet sarayı dediklerini belirten Sibel Gündüz Koca sözlerini şöyle sürdürdü:
* Ancak içlerinde adaletle ilgili ne varsa işlemez hale getirdiniz. Azıcık hukuk bilgisi olan; aklını, vicdanını kiraya vermemiş herkes adalet sarayı denilen yapılarda genel olarak adalet dağıtılmadığını biliyor. Adalet sarayları sayenizde sadece ceza dağıtan yapılara dönüştü. Herkes için adil yargılanma bir haktır; ancak süreçler adaletsiz şekilde işletilmektedir.
* Günümüzde adalet, siyasi erkin kıskacındadır. Bundan dolayı süreçler siyasi erke yakınlık veya muhaliflik durumuna göre işletilmekte veya işletilmemektedir. Ortada yakınlık veya uzaklık kriteri olmadığı durumda ise sonuçların siyasi erke hizmet edip etmeyeceğine göre uygulamalar gerçekleşmektedir. Bu anlayıştan, hak, hukuk, adalet çıkmaz. Haksızlık, hukuksuzluk, ve adaletsizlik çıkar.